Picture for Pablo Picasso

Pablo Picasso

Pablo Ruiz Picasso, 25 Ekim 1881’de İspanya’nın Málaga kentinde doğdu. Doña Maria Picasso y López ve Don José Ruiz Blasco’nun ilk çocuğuydu. Babası ressam ve resim öğretmeniydi. Kendisine vaftiz edilirken Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno María de los Remedios Cipriano de la Santísima Trinidad Ruizy Picasso ismi verilmişti. 1901 yılına kadar her iki ebeveyninin soyadını taşımış, bu tarihten itibaren ise sadece annesinin soyadı olan Picasso’yu kullanmıştı.

 

Picasso, yaşamının ilk on yılını doğduğu kasaba Málaga'da geçirdi. On yaşındayken babasının resim öğretmenliği yapacağı İspanya’nın kuzeyinde bulunan La Coruña’ya taşındılar. Picasso babasının öğretmenlik yaptığı La Coruña’daki sanat okuluna başladı. Babası kısa zamanda oğlunun yeteneğini farkına varmıştı. Onu resme yetenekli olduğuna dair yüreklendiren ilk kişiydi. Picasso başlangıçta babasını örnek almış ve henüz 13 yaşında onun seviyesine ulaşmıştı.

 

Picasso 1895’te Barselona’daki La Lonja Güzel Sanatlar Okulu'na girdi. Babasına, bu okulda öğretmenlik önerilmiş, ailesi de böylece Barselona’ya taşınmıştı. Barselona’da ilk atölyesini kurdu. Burada ilk büyük yağlı boya tablolarını yaptı. 1895-96 tarihli “İlk Komünyon” tablosu, Barselona’da o güne dek gerçekleştirilen en önemli sergide yer almıştı. 1897’deki “Bilim ve Bağış” tablosu, Madrid’de Ulusal Güzel Sanatlar Sergisi’nde övgüyle karşılanmış ve Málaga’da bir yarışmada altın madalya kazanmıştı. Picasso, aynı tarihte Madrid’e taşındı. İspanya’nın en tanınmış sanat okullarından San Fernando Akademisi’ne girmişti. Oysa Akademi'den daha çok, Prado Müzesi’ni sık sık ziyaret ediyordu. Kısa süre sonra hastalığı nedeniyle buradan ayrıldı. Tamamen iyileşebilmek için İspanya’nın küçük bir dağ kasabası olan Horta de Ebro’da birkaç ay kaldı.

 

1899’da daha olgun ve yenilenmiş halde, modern fikirlere açık bir şehir olarak gördüğü Barselona’ya döndü. Barselona'da sanatçılar ve öncü aydınlar çevresine girdi. Uzun yıllar asistanlığını yapacak, yaşamı boyunca yanından ayrılmayacak sekreteri ve yakın dostu şair Jaime Sabartés, ressam Junyer-Vidal ve aynı stüdyoyu paylaşacağı Carlos Casagemas’la tanıştı. Picasso, 1900 yılında Barselona’da ilk kişisel sergisini de açmıştı.

 

Picasso, 1900’ün Ekiminde arkadaşı ve sanatçı dostu Casagemas ile ilk kez Paris'e gitti. Montmartre'da Casagemas ile aynı stüdyoyu paylaştı. Paris’te yaptığı ilk resmi, “La Moulin de la Galette”i bitirdi. Galerileri gezmeye başladı; Cézanne, Toulouse-Lautrec, Degas, Bonnard gibi ressamların yapıtlarını gördü. Aralıkta İspanya’ya döndü. Şubat 1901’de, Casagemas’ın, Paris’te mutsuz bir aşk ilişkisi yüzünden intiharı Picasso için ağır bir şok oldu. Arkadaşını kaybetmesi Picasso’yu, dolayısıyla da resimlerini oldukça etkiledi. Şehir hayatının karanlık yönlerini farkına varmaya ve ayyaş kadınları, dışlanmış insanları, yoksulluk ve sefalet içinde yaşayanları resmetmeye başladı. Dönemin akımlarına tamamen ters düşen özgün bir üslup geliştiriyordu.

 

Mayısta ikinci kez Paris'e gitti. Clichy Bulvarı’nda kendine bir atölye tuttu. İlk Paris sergisini tanınmış sanat simsarlarından Ambroise Vollard’ın galerisinde açtı. Resimlerinde yoksulluk, yoksunluk, yalnızlık ve yaşlılık konuları gitgide çoğalıyordu. Bu dönemde Picasso’nun tablolarında mavi tonlar ağırlıklıydı ve bunun sonucu olarak da bu dönem Picasso’nun “Mavi Dönem”i olarak adlandırılmıştı. 1902-1903'de Paris ve Barselona arasında gidip geldi. Bu arada Barselona’da kaldığı aylar boyunca Mavi Dönem’e ait en önemli resimlerini yaptı. Dostunun ölümünün doğrudan bir sonucu olan Mavi Dönem, 1901'in sonlarından 1904'ün sonuna kadar sürmüştü. Maviden dört yılı aşkın bir süre boyunca hiç vazgeçmeyen Picasso, dönemin sonlarına doğru resimlerinde, yeşil ve kırmızılara belli belirsiz fırça dokunuşları olarak yer verdi.

 

1904’te uzun bir süre kalacağı Paris’e taşındı. Montmartre'de Bateau-Lavoir atölyesine yerleşti. Yaşamını uzunca bir süre için paylaşacak olan Fernande Olivier’yle bu dönemde tanıştı. Resimlerinde yavaş yavaş yeni renkler; hafif bir pembe, sıcak kırmızı tonları ve diğer açık renkler belirmeye başladı. Fernande ve arkadaşları ile atölyenin yakınında, Montmartre’ın eteklerinde kurulmuş Médrano Sirki’ne sık sık gitmeye başlaması palyaçolar ve sirk sanatçılarını konu aldığı resimlerine esin kaynağı olmuştu. Temalarını gezgin sirklerin dünyasından almaya başlamıştı. Artık Picasso’nun resimlerinde Mavi Dönem’in dilenci ve yoksulları yerine bu gezgin insanlar rol alıyordu. Bu tema, Picasso'nun 1904'ün sonlarında, soytarılar, sirk çalışanları temalı resimlerinde, açık renk tonları ile pembe ve turuncu gibi renkler kullandığı Pembe Dönemi'nin ana motifiydi. Picasso, bu insanların sahnedeki ışıltılı halleri yerine, sahne arkasındaki günlük yaşamlarını, dinlenme molalarında düşüncelere dalmış biçimde oturuşlarını ya da değişken hallerini resmetti. Bu dönemde ilk defa, balmumu ve kilden modellediği bronz heykeller yapmaya başladı.

 

1907’de Picasso, Paris’te Etnografya Müzesi'ni ziyaret etmiş ve burada Afrika heykellerini incelemişti. Afrika sanatı Picasso için önemli bir ilham kaynağıydı. Afrika masklarının etkisi ile geometrik soyutlamayı bir araya getirdiği “Avignonlu Kızlar” adlı tablosu, Picasso'nun bir sonraki sanatsal dönemine giden yolu işaret ediyordu. Bu eserinden sonra Picasso'nun eserleri farklı bir Kübist tarzına doğru kaymıştı. Bu resmiyle yeni radikal biçimler yaratmasının ardından kübizm, o sıralarda tanıştığı Georges Braque ile Picasso’nun birlikte atıldıkları bir macera haline gelmişti. İki ressam, Cézanne'ın "doğa, silindir, küre ve konilerle işlenmelidir” ilkesini ileri götürerek yakın işbirliği içinde analitik kübizmi geliştirmişlerdi. Bu resimlerde gri, siyah, mavi, yeşil ve toprak boyasının farklı tonlarını kullanan ressamlar, nesneleri karmaşık ve bir kaç açıdan görünecek şekilde birbiri üzerine bindirilmiş opak ve saydam tabakalar halinde betimleyerek görüntüler elde ediyorlardı. Bu resimlerde doğal formlar geometrik şekillere, özellikle de silindir, kare ve konilere indirgenmişti.

 

Picasso, 1909’da birkaç ay kaldığı Horta de Ebro'da çalışmış ve bu gezi, sanat yaşamının en üretken dönemlerinden birini oluşturmuştu. Kübist biçemde manzaralar, kasaba resimleri, Fernande’ın portrelerini (Armutlu Kadın) yapmıştı. Kübist dönem Picasso için hızlı bir şekilde tanınması anlamına geliyordu ve Pigalle Alanı dolaylarındaki Clichy Bulvarı’nda çok daha büyük bir atölyeye taşındı. 1911’de Fernande’la ilişkisinde sorunlar baş göstermiş ve ayrılmışlardı.

 

1912’den itibaren sentetik kübizm ortaya çıkmış, Picasso ve Braque, sıradan nesneleri de içeren çeşitli malzemeleri ve üzerine resim yapılmış alanları birleştiren kolajlar ve asamblajlar yaratmışlardı. Bu birleşimle sık sık gitar ya da şişe gibi bilindik nesnelere benzeyen biçimler ortaya çıkmıştı. 1915'teki "Keman" gibi çalışmalarında Picasso, bu deneylerinin son noktasına ulaşmıştı.

 

1916’da Rus Balesi grubu ile tanışan Picasso, 1917’de bu grupla İtalya’ya gitti ve yeni bir bale için dekor ve kostümler tasarladı. Orada Rus balerin Olga Khoklova ile tanışmış ve bir yıl sonra Paris’te evlenmişlerdi. 1921’de oğulları Paul doğdu. Bale dünyası sayesinde, Picasso yüksek sosyete ile ilişki kurmuş ve Olga ile evliliği yaşam biçimini değiştirmişti. İtalya seyahati Picasso’yu özellikle de Roma, Napoli ve Pompei şehirleriyle klasik antik dönemden kalma yerlerle tanıştırmıştı. 1920’lerin başında gerçekçi olmayan anatomilere verdiği abartılı büyüklükte figürler yarattı. Resimleri iri ve orantısız figürleri içeriyordu. Picasso, figürlerini doğallıktan tamamen uzaklaştırarak, biçimlerle olan deneylerini sınırsızca sürdürdü. Biçimler üzerindeki denemeleri ve sanatsal araçları özgürce işleme tarzı gerçeküstücülerle yakın bir ilişki kurmasına neden oldu ve 1925’te düzenlenen ilk gerçeküstücü sergiye katıldı. Fakat kısa bir süre sonra bu grupla bağı zayıfladı ve kendi yolunda gitmeye karar verdi.

 

Picasso 1920’lerin ortalarından itibaren heykel ile ciddi olarak ilgilenmeye başladı. Bu alandaki deneyimlerini desenlere ve resimlere aktardı. Olga ile ilişkisinde anlaşmazlıklar baş göstermişti. Bu dönemde Marie-Thérèse Walter ile tanıştı. Marie, Picasso’nun sevgilisi ve portrelerinden bazıları için model olacaktı. Picasso, Marie-Thérèse’i uyurken ya da otururken resmediyordu. 1930’da Paris’in kuzeyindeki Gisors yakınlarında Boisgeloup Şatosu’na yerleşti ve Boisgeloup’da heykel atölyesi kurdu. Bu dönemde bir dizi heykel ve büst yaptı. 1935’te Marie-Therese ile Picasso’nun Maya diye bilinen kızları Maria de la Concepción doğdu.

 

1937’nin başlarında İspanya Hükümeti Picasso’dan Paris’te açılacak Dünya Fuarı’nın İspanya bölümünde yer alacak bir duvar resmi istemişti. 26 Nisan 1937’de İspanya İç Savaşı’nda Kuzey İspanya’daki bir Bask kasabası Guernica'ya yapılan hava saldırısı Picasso'nun konusunu oluşturdu. Picasso, Grands-Augustins Sokağı’ndaki yeni atölyesinde büyük boy duvar resmi Guernica üzerinde aralıksız çalıştı. Bu dönemde tanıştığı Yugoslav fotoğrafçı Dora Maar “Guernica” yapılırken birçok fotoğraf çekmişti. Dora, Picasso’nun birçok resmi içinde modellik yapacaktı.

 

Picasso Atlantik kıyısındaki Royan’da kurduğu stüdyo ve Paris arasında gidip gelerek yaşamını sürdürürken 1940’da Paris’in işgaliyle stüdyosuna gidemez oldu. Zamanını Paris’te Grands-Augustins Sokağı’ndaki stüdyoda geçirmeye başladı. Stüdyosunda sık sık ziyaretine gelen genç ressam Françoise Gilot ile tanıştı. 1940’ların sonunda Françoise Gilot ile birlikte Güney Fransa'nın Vallauris’deki La Galloise villasına taşındı. 1947’de Françoise, oğulları Claude'u, iki yıl sonra da kızları Paloma’yı dünyaya getirdi. Yeni sanatsal teknikler denemeye devam eden Picasso, onu uzun yıllar meşgul edecek seramikle de ilgileniyordu. Françoise, sanatçının bu dönem çalışmalarında sık sık yer almaktaydı.

 

1953’de François ile ayrılmalarından sonra Jacqueline Roque ile yaşamaya başladı. Jacqueline, Picasso’ya sık sık modellik yapacaktı. 1955’de Cannes yakınlarında bir 19. yüzyıl malikânesi olan La Californie’ye taşındılar. La Californie atölyesinde Picasso, “Cannes'daki Atölye resmi” ve “Jacqueline Atölye”de olmak üzere bir dizi atölye resmi yaptı. Burada eski ustaların yapıtlarına yöneldi ve eski ustalarla tanışması son dönem eserlerinin ana teması haline geldi. İspanyol saray ressamı Diego Velázquez’in 1656 tarihli ünlü resmi Las Meninas’ının çeşitlemelerini de yaptı.

 

1958’de La Californie atölyesinden ayrılıp Cézanne’ın da bir zamanlar yaşamış olduğu Aix-en-Provence’ın yakınlarındaki Sainte-Victoire Dağı’na bakan 14. yüzyıldan kalma Vauvenargues Şatosu’na taşındı. Resim dizileri üzerine uğraşını sürdürdü. Vauvenargues Şatosu’nda Edouard Manet’nin 1863 tarihli ünlü resmi "Kırda Öğle Yemeği" üzerine çeşitlemeler yapmaya başladı. Manet’nin Kırda Öğle Yemeği eserinden ürettiği çeşitlemelerde “ressam ve modeli” konusunu ele alıyordu.

 

1961'de son olarak Mougins’deki Nortre Dame de Vie villasına taşındı. Aynı yıl içinde Jacqueline Roque ile evlendi. Bu dönemde Jacqueline’in portresi üzerine çeşitlemelerini sürdürdü. Ömrünün sonlarında üretkenliği hiç olmadığı kadar artmış ve sayısız eser ortaya koymuştu. Bu dönemde sanat tarihinde işlenmiş, bilinen resim temalarıyla kendini sınırlamıştı. Ayrıca, ressam ve modelini gösteren geleneksel motifi daha çok kullanmıştı.

 

Pablo Picasso 8 Nisan 1973’de 91 yaşında Mougins'deki Notre Dame de Vie villasında hayatını kaybetti. 

 

Yararlanılan Kaynaklar;

Walther, I.F., (2005). Picasso, Birinci Basım, Taschen/Remzi Kitabevi, İstanbul.

Spence, D., (2012). Büyük Ressamlar Picasso, İkinci Basım, Koleksiyon Yayıncılık, İstanbul.

Buchholz, E.L. ve Zimmermann, B., (2011). Picasso, Literatür Yayıncılık, İstanbul

Lunday, E., (2013). Büyük Sanatçıların Gizli Hayatları, Beşinci Baskı, Domingo Yayınevi, İstanbul.

Gombrich, E.H., (2002). Sanatın Öyküsü, Üçüncü Baskı, Remzi Kitabevi, İstanbul.

Farthing, S., (2014). Sanatın Tüm Öyküsü, İkinci Baskı, Hayalperest Yayınevi, İstanbul.

Richard, L., (1999). Ekspresyonizm Sanat Ansiklopedisi, Üçüncü Basım, Remzi Kitabevi, İstanbul.

Şenyapılı, Ö., (2003). Ressamlar ve Kadınları, Odtü Geliştirme Vakfı Yayıncılık ve İletişim A.Ş. Yayınları, Ankara.

Bell, J., (2009). Sanatın Yeni Tarihi, Birinci Baskı, NTV Yayınları, İstanbul.

Çev:Öztürk, Ş., (2015). Picasso, İkinci Baskı, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.

1881  25 Ekim’de İspanya’nın Málaga kentinde doğdu.

 

1888-89  Babasından aldığı derslerle resim yapmaya başladı.

 

1891  Ailece, La Coruña’ya taşındılar.

 

1892  La Coruña'da sanat okuluna başladı.

 

1895  Barselona'ya taşındı ve babasının öğretmenlik yaptığı "La Lonja" sanat akademisine girdi.

 

1896  Barselona’da ilk atölyesini kurdu. İlk büyük boyutlu yağlıboya resmi, “İlk Komünyon” sergilendi.

 

1897  İkinci büyük boyutlu yağlıboya resmi olan “Bilim ve Bağış”ı yaptı. Madrid’deki San Fernando Akademisi’nde bir süre okudu ve yıl ortasında okuldan ayrıldı.

 

1898  İspanya’nın küçük bir dağ kasabası olan Horta de Ebro’ya gitti.

 

1899  Barselona’ya döndü. Sanatçıların uğrak yeri Els Quatre Gats (Dört Kedi) isimli kafeye sıkça gitmeye başladı. Orada Junyer-Vidai, Nonell, Sunyer ve Casagemas gibi ressamlarla, heykeltıraş Hugué’le, ve yaşamı boyunca yanından ayrılmayacak sekreteri ve yakın dostu şair Sabartés’le tanıştı.

 

1900  Ekimde ilk kez Paris'e gitti. Montmartre'da Casagemas ile aynı stüdyoyu paylaştı. Paris’te yaptığı ilk resmi, “La Moulin de la Galette”i bitirdi.

 

1901  Casagemas, Paris’te kendini vurdu. Picasso Madrid’e taşındı, mayıs ayında ikinci kez Paris’e gitti. Clichy Bulvarı’nda kendine bir atölye tuttu. Ambroise Vollard Galerisi’nde ilk Paris sergisini açtı. Resimlerini, annesinin soyadıyla, ‘Picasso’ diye imzalamaya başladı. Paris’teki yaşam, yapıtlarına yansıdı. Mavi ve yeşil renkleri bolca ve sık sık kullanıyordu. Picasso’nun Mavi Dönemi başladı.

 

1902  Barselona’ya geri döndü. Mavi tek renkli resimleri çoğaldı. Mavi üslubunu geliştirirdi. Ekim ayında Paris’e üçüncü kez gitti. Şair Max Jacob’un yanında kaldı.

 

1903  Ocakta Barselona'ya döndü. “Yaşam” dahil elliyi aşkın resim yaptı. Mavinin yoğun tonlarını kullanmaya başladı.

 

1904  Paris’e yerleşti. Montmartre'de Bateau-Lavoir atölyesine taşındı. Yedi yıllık bir ilişki yaşayacağı Fernande Olivier ile tanıştı. Médrano Sirki’ne ve Lapin Agile'e sık sık gitmesi palyaçolar ve sirk sanatçılarını konu aldığı resimlerine esin kaynağı oldu. Mavi Dönemi sonlandı.

 

1905  Apollinaire’le, Leo ve Gertrude Stein’la tanıştı. Sık sık Panayır Cambazları gibi sirk konulu resimler yaptı. Pembe Dönemi başladı.

 

1906  Louvre’daki İberya heykelleri sergisinden etkilendi. Henri Matisse, André Derain ve sanat eserleri alım satımı yapan Kahnweiler ile tanıştı. "Paletle Otoportre", İberya heykellerinin etkisini taşıyordu.

 

1907  Paris Etnoloji Müzesi'ndeki Afrika heykellerini gördü. Kübist Dönemin başlamasından önce yaptığı ilk kübist çalışması olan “Avignonlu Kızlar” resmini yaptı. Georges Braque ile tanıştı.

 

1909  Analitik Kübizm'i geliştirirdi. Horta de Ebro’da üretken bir döneme girdi. Analitik kübist biçemde manzaralar, kasaba resimleri, Fernande’ın portrelerini yaptı. Pigalle Alanı dolaylarındaki Clichy Caddesi’nde bir atölyeye taşındı.

 

1912  Kübizm'in Sentetik safhasına geçti. İlk kâğıt yapıştırmalarını (papiers collés) yapmaya başladı.

 

1917  Roma'da Rus emprezaryo Diaghilev’in topluluğuna katılarak Parade balesinin dekor ve kostümleri üzerine çalıştı. Rus balerin Olga Khoklova ile tanıştı.

 

1918  Bale nedeniyle tanıştığı sosyete çevresi, yaşam biçiminde değişikliklere yol açtı. Olga’yla evlendi.

 

1921  Oğlu Paul (Paolo) doğdu. “Üç Müzisyen”i ve anıtsal figürlere yer veren, büyük boyutlu birkaç resim yaptı.

 

1925  Gerçeküstücü ressamlardan oluşan ilk karma sergide yer aldı. Evliliğinde sorunlar baş gösterdi.

 

1927  On yedi yaşındaki Marie-Thérèse Walter’la tanıştı.

 

1930  Paris’in kuzeyindeki Gisors yakınlarında Boisgeloup Şatosu’nu satın aldı.

 

1932  Marie-Thérèse’i model aldığı bir dizi oturan ya da yatan sarışın kadın resmi yaptı.

 

1935  En önemli yapıtlarından “Minotauromachie”yi yaptı. Picasso ve Marie-Thérèse Walter çiftinin çocuğu Maria de la Concepción (Maya) doğdu. Jaime Sabartés, Picasso'nun dostu ve sekreteri oldu.

 

1936  18 Temmuz'da İspanya İç Savaşı başladı. Yugoslav fotoğrafçı Dora Maar’la tanıştı.

 

1937  Grands Augustins Sokağı’nda yeni atölyeye taşındı. Almanların 26 Nisan’da Guernica’ya saldırmasından sonra Paris’teki Dünya Sergisi’nin İspanya pavyonu için Guernica adlı büyük duvar resmini yaptı.

 

1939  Guernica Amerika'da sergilendi. İkinci Dünya Savaşı patlak verdiğinde Paris'tedir. Aralık ayına kadar kesintili olarak kalacağı Royan'a doğru yola çıktı.

 

1940  Royan ile Paris arasında mekik dokudu. Alman birlikleri Belçika ve Fransa’yı işgal etti, Haziran ayında da Royan’a girdi. Picasso, Paris’e döndü. Grands Augustins Sokağı’ndaki atölyesine taşındı. Alman subaylarına Guernica'nın fotoğraflarını dağıttı. “Bunu siz mi yaptınız?” diye soranlara, “Hayır, siz yaptınız!” diye karşılık verdi.

 

1943 Kendisini stüdyoda sık sık ziyaret eden olan genç ressam Françoise Gilot ile tanıştı.

 

1947  Françoise ve Picasso'nun ilk çocukları Claude doğdu. Ailesiyle birlikte Vallauris’deki La Galloise villasına taşındı.

 

1949  Picasso ve Françoise Gilot'nun kızları Paloma doğdu. Seramik atölyesi olarak kullanmak üzere eski bir parfüm fabrikasını kiraladı.

 

1953  Françoise Gilot'dan ayrıldı. Jacqueline Roque’la tanıştı.

 

1954  "Ressam ve Modeli" dizisi için tablolar yaptı. Jacqueline'in portrelerini yaptı.

 

1955  Cannes'da La Californie villasını satın aldı.

 

1956  Aralarında Cannes’daki Atölye ve Jacqueline Atölyede de olmak üzere bir dizi atölye resmi yaptı.

 

1957  La Californie atölyesinde Velázquez’in "Las Meninas"ının (Nedimeler) çeşitlemesini yaptı.

 

1958  Aix-en-Provence yakınlarındaki Vauvenargues Şatosu’nu satın aldı.

 

1959  Vauvenargues Şatosu’nda çalışmaya Manet’nin "Kırda Öğle Yemeği" resmi üzerine çeşitlemeler yapmaya başladı.

 

1961  Picasso ve Jacqueline Roque evlendi. Cannes yakınlarındaki Notre Dame de Vie villasına taşındı.

 

1973  8 Nisan'da 91 yaşındayken, Mougins'deki Notre Dame de Vie villasında hayatını kaybetti. 

"Kırda Öğle Yemeği" Sahneleri

1863’te Paris’in ünlü resim sergi­si Salon’a başvuran tabloların ancak yarısı kabul alır. O yıl sergiye alınmayan sanatçıların şikayetleri üzerine III. Napolyon Salon des Refusés (Reddedilenler Salonu) adıyla başka bir sergi düzenlemesine izin vermiştir. Bu sergi de Manet’nin resmi “Kırda Öğle Yemeği” büyük bir gürültü koparmış ve kısa sürede bir skandala imza atmıştı...

Avignonlu Kızlar - Pablo Picasso

1907'de Pablo Picasso, günümüzde ilk kübist resim olarak bilinen Avignonlu Kızlar adlı tablosunu sergiledi. Barselona'daki bir genelevde çalışan fahişeleri betimlediği resmin konusu, en az üslubu kadar sıradışı ve radikaldi. Tüm figürler köşeli ve kabaydı. Bedenler ve arka plan geometrik formlara indirgenmişti...