Picture for Caravaggio

Caravaggio

Michelangelo Merisi da Caravaggio 29 Eylül 1571’de Milano'da doğdu. Fermo Merisi ve Lucia Aratori’nin ilk çocuklarıydı. Babası Fermo Merisi, Caravaggio Markizi Francesco Sforza'nın hizmetinde çalışıyordu.

 

Aile, Milano’da başlayan veba salgınından kaçarak 1576’da Caravaggio kasabasına taşındı. Buna rağmen Caravaggio’nun babası ve büyükbabası vebadan öldü.

 

Caravaggio 1584’te annesini kaybetti. Aynı yıl resim tutkusu onu 13 yaşında yine Milano’ya taşıdı. Tiziano’nun öğrencisi Bergamolu ünlü ressam Simone Peterzano’nun atölyesine çırak oldu. Bu çıraklık işi kariyerinin ilk adımı ve kendi bağımsızlık yolunun ilk durağıydı. 1588'de dört yıllık çıraklık dönemi bittiğinde fırça kullanımını öğrenmiş, birçok resim görmüş ve ustaların yorumlarını dinlemişti.

 

1592’de Caravaggio Roma’ya gitti. Başını bir derde sokması sebebiyle Milano’dan ayrılmak zorunda kaldığı söylenegelmiştir. Caravaggio ilk gençlik yıllarından itibaren kavgacı ve öfkeli bir karaktere sahipti.

 

Roma’nın önde gelen ressamı Giuseppe Cesari’nin (Cavaliered’Arpino) atölyesine yerleşti. Cesari, genç, adı duyulmayan yetenekli ressamları yanına alarak onların geçimini sağlıyor ve onları çalıştırıyordu. Caravaggio’dan yalnızca üç yaş büyüktü ve kariyeri sürekli bir yükselişteydi.

 

Caravaggio’nun ünlü eserlerinden biri kendini Baküs olarak betimlediği sıra dışı bir otoportre olan “Hasta Baküs”tür. Bu genç, Caravaggio'nun ana karakterler galerisine hayat verecek karakterler serisinin ilkiydi. Gerçekten alınıp aktarılmıştı ama aynı zamanda çalışmalarında sık sık geri döneceği bir konu olan bir aynadan yansıyan görüntünün kopyasıydı. Aynı yıllarda, “Kertenkelenin Isırdığı Çocuk” tablosunu da detaylandırdı ve kısa zaman içinde tablolarının değişmez unsuru haline gelecek olan bir ışık huzmesiyle belirginleşen fon ilk kez görüldü.

 

Caravaggio, Cesari’nin atölyesinden sekiz ay sonra ayrıldı. Kaynaklara göre kötü yaralanan Caravaggio, ustaları tarafından atölyenin bir köşesinde öylece bırakılmış ve Consolazione Hastanesi’ne kaldırılmıştı. Cesari’lerin ziyaretine bile gelmemesi atölye ile ilişkisini kesilmesine neden olmuştu.

 

Cesari'den ayrılan Caravaggio bağımsız bir kariyere odaklanmıştı. Bundan sonra fırçasını başka ressamların hizmetlerinde kullanmayacaktı. Bu dönemde ressam Prospero Orsi, mimar Onorio Longhi ve on altı yaşındaki Sicilyalı ressam Mario Minniti ile önemli dostluklar kurmuştu. 1595’te Orsi, ona Monsenyör Fantino Petrignani’nin yanında kalacak yer bulmuş ve ünlü tablo satıcısı olan Constantino Spata ile tanıştırmıştı.

 

Caravaggio resimlerini canlı modellerden yapıyordu. Atölyesinde ona saatlerce poz verenler arasında Minniti, çeşitli köylüler, çingeneler, hayat kadınları ve çocuklar vardı. Roma’nın tüm arka sokaklarını keşfediyor, sokak kavgalarına karışıyordu. Resimlerinde de genellikle sokaktan ilham alıyordu: “Falcı Kadın”, “Hilebazlar”… Bu aynı zamanda yeni bir ekolünün habercisiydi. Kariyerinin en önemli sıçraması olan bu iki yapıt, 1595’te Francesco Maria del Monte adlı bir kardinal tarafından satın alındı. Del Monte oldukça meraklı bir koleksiyoncuydu. Raffaello’nun tasarladığı Florentine Medici'ye ait Palazzo Madama’da yaşıyordu. Medici için bir siyasi temsilci ve sanat danışmanı olarak görev yapıyordu. Caravaggio’nun resimlerini almakla kalmayıp ona Palazzo'da bir oda tahsis etti. Bu Caravaggio'yu bir düzene ve istikrara kavuşturmuştu.

 

Caravaggio, Palazzo Madama’ya yerleştikten sonra çalışma konuları da değişmişti. Müzikle yakından ilgilenen kardinal Caravaggio'nun da müziğe yönelmesini teşvik etmişti.

 

1599’da del Monte'nin arabulucuğu ile ilk önemli siparişini aldı. San Luigidei Francesi Kilisesi'ndeki Contarelli Şapeli'nin dekorasyonunu üstlenmişti. Sanatçı sadece küçük bir koleksiyoncu çevresinde tanınıyordu ve tablolarından çok gece baskınlarında çıkan adıyla kendinden bahsettirmişti. Bütün veriler Caravaggio'nun aleyhine olsa da del Monte tarafların anlaşmasını sağlamış ve Caravaggio'ya hayatının fırsatını sunmuştu: “Aziz Matta'nın Şehit Edilişi”, “Aziz Matta'ya Çağrı”, iki yıl sonra üçüncü tuval “Aziz Matta ve Melek” tablolarını yapmıştı. Eserlerin sergilenmesi ile Caravaggio ansızın bir üne kavuştu ve müşterilerinin artmasıyla önemli siparişler almaya başlamıştı. Caravaggio şapel dekorasyonu kavramını da belirgin bir şekilde değiştirmişti. Geleneksel fresk kullanımı yerini büyük kanvaslara bırakmıştı: kutsal kişilikler, yaşayan karakterler olarak temsil edilmiş ve trajik bir sahnenin dinsel önemi, ışığın akıllıca kullanımı sayesinde başarıyla vurgulanmıştı. Rüştünü ispatlamış sanatçılardan oluşan birleşik sistem, onun yapıtlarına önyargıyla yaklaşsa da gençler ona adeta tapıyordu. “Caravaggiocu” diye adlandırılacak olan bu gençler onun stilinin bütün Avrupa’ya yayılmasını sağlayacaklardı.

 

Contarelli başarısından beş ay sonra aldığı ilk önemli siparişi ise Santa Maria del Popolo'daki Cerasi Şapeli için “Aziz Petrus’un Çarmıha Gerilmesi” ile “Aziz Paulus’un Hıristiyan Oluşu” adlı kanvaslardı.

 

Caravaggio başyapıtlar üretiyor olsa da özel hayatında sular durulmamıştı. 1602'de Del Monte'nin etrafındaki kültürel çevre için yaptığı “Muzaffer Aşk”, kısa zamanda en çok talep gören ve ünlenen resimler arasında yer almıştı. Şöhreti tüm Roma'ya yayılmıştı. Özellikle Caravaggio'nun rakibi ve ileride biyografisini yazacak kişi olan Giovanni Baglione de aynı koleksiyoncu çevresi için başarılı olacak bir resim yapmıştı. Caravaggio Baglioni'nin küçük düşürüldüğü ve incitildiği birtakım yergi şiirlerini, arkadaşları yardımıyla dağılmasını sağlamakta geri durmamıştı. Eylül 1603’te arkadaşları ile hapse girmişti. Nisan 1604'te bir meyhanede garsonun masaya getirdiği enginarlarla ilgili yaşanan tartışmanın büyümesiyle garsona saldırmış. Yaralanan garson şikayetçi olmuş ve Caravaggio 1605 yazında kendini yine mahkemede bulmuştu. Kapıları tahrif etmekten, eski ev sahibesinin evini taşlamaktan ve bir notere ağır fiziksel zarar vermekten suçlu bulunmuştu.

 

Caravaggio 28 Mayıs 1606’da hayatının en ciddi kavgasına karıştı. Campo Marzio yakınlarındaki bir tenis kortunda ezeli rakibi Ranuccio Tomassoni’nin ölümüne sebep olmuştu. Bu bir daha dönemeyeceği Roma'dan ayrılıp ortadan kaybolmasına neden olacaktı. Caravaggio’ya yardım eden kişinin Costanza Colonna olduğu düşünülmekteydi. Onu çocukluğundan tanıyan Costanza, babasının eski patronu Caravaggio Markisinin dul eşiydi. Caravaggio'nun gizli organizatörü olduğu söylenegelmekteydi.

 

1606 sonbaharında kendinden önce ününün ulaştığı Napoli’deydi. Bu dönemde şöhretinin doruğundaydı ve Napoli’de bir üstat olarak karşılanmıştı. Birçok sipariş almıştı ve kendini çalışmalarına adamıştı. Ertesi yıl, tüm Napoli sanat camiası için bir referansa dönüşecek yeni bir başyapıt ortaya koydu: “Merhametin Yedi Şekli”. Yine ünlü eseri “İsa'nın Kırbaçlanması”nı bu dönemde yaptı.

 

Soylulara verilen imtiyazlı şövalye unvanını alabilmek için 1607'nin temmuzunda Malta'ya gitti. Fakat önünde iki büyük engel vardı. Soylu sınıfından gelmiyordu ve hükümlü bir suçluydu. Tek avantajı ise yetenekli ve çok ünlü bir ressam olmasıydı. 

 

Caravaggio Roma yıllarından sonra en uzun istikrarlı dönemini Malta'da yaşayacaktı. Ancak en iddialı yapıtı üzerine yoğunlaşmışken bile, Roma’ya geri dönme umudundan vazgeçmemişti. 1608’de şövalyelerin katedralindeki sunak için tarikatın koruyucu azizini resmetme işi verilmiş ve “Vaftizci Yahya'nın Başının Vurulması” resmini yapmıştı. İmzasının bulunduğu tek tabloydu. Tablo büyük bir başarı sağlamıştı ve temmuzda tarikata girişi kabul edilmişti. Bir şövalye olduğuna göre, artık bir şövalye gibi davranmalıydı. Fakat haftalar sonra bir kavgaya karışmış ve bu olayda bir şövalye ciddi biçimde yaralanmıştı. Caravaggio için yakalama emri çıkmış ve şövalyelerin en korunaklı hapishanesine atılmıştı. Fakat Caravaggio hapishaneden kaçmayı başarmıştı. Şövalyelerin peşine düşmesine rağmen yakalanamamış ve dümeni Sicilya'ya kırmıştı. Caravaggio Papalık Devletinde zaten tanınan bir suçluydu. Şimdi de tarihteki en güçlü askeri ve dini kuruluşlardan birini kızdırmıştı.

 

Ekimde Siracusa'da ortaya çıkmış ve eski arkadaşı Mario Minniti’nin yanına gitmişti. Minniti şehirde sözü geçen bir ressamdı. Yeniden Roma'ya gitmek isteyen Caravaggio’nun iş bulması için adeta bulunmaz bir nimetti. Minniti’nin kurduğu ilişkiler ile “Azize Lucia'nın Gömülmesi”nin siparişini almıştı. Aralık ayında ise Messina'ya geçti.

 

1609’da Napoli'ye döndü. Burada da yine bir şiddet olayıyla gündem olmuştu. Bir barın girişinde saldırıya uğramış ve ağır yaralanmıştı. Yüzünden bıçaklanmış ve öldü diye bir kenara bırakılmıştı. Saldırganın kim olduğu bilinmiyordu fakat ressam ağır darbe almıştı. Caravaggio’nun Napoli dönemi üretken olduğu bir süreçti. Fırça tutabilecek duruma gelince yeniden resim yapmaya başlamıştı. En önemli eserlerinden “Davud Golyat'ın Kafası İle” bu döneme aitti.

 

Papalık tarafından affedilip Roma'ya dönmeyi düşleyen Caravaggio Temmuz 1610 başlarında bir gemiyle Napoli'den Roma’ya yola çıktı. Af edilmişti ama bildiri Caravaggio'ya ulaşmamıştı. Palo Laziale limanında rutin bir mola verdiklerinde bir arbede çıkmış ve Caravaggio gözaltına alınmıştı. Yanlışlık olduğunun anlaşılması ile özgürlüğüne kavuşsa da tablolarını taşıyan gemi uzaklaşmıştı. Gemiyi yakalamak için Porto Ercole'ye doğru yola çıktı. Bazı kaynaklara göre ölümcül bir ateş, bazılarında ise Napoli'deki saldırıda aldığı ağır yaralar ölüme sürüklenmesine neden oldu.

 

Michelangelo Merisi da Caravaggio’nun serüven ve başarılarla dolu hayatı Port Ercole'de 18 Temmuz 1610’da noktalandı.

 

Yararlanılan Kaynaklar;

Erdoğan, C.E., (2015). Sanatın Büyük Ustaları Caravaggio, Birinci Baskı, Hayalperest Yayınevi, İstanbul.

Howard, A., (2017). İşte Caravaggio, Birinci Baskı, Hep Kitap, İstanbul.

D’Orazio, C., (2015). Caravaggio’nun Sırrı: Sanatın Gücü, İkinci Baskı, Dedalus Kitap, İstanbul.

Çev: Özbek, Ö., (2002). Artbook Caravaggio Işık ve Gölgenin Yaratıcısı, Dost Kitabevi, Ankara.

Aria, Ü.Ö., (2018). Caravaggio Dönemi-Yaşamı-Eserleri, Birinci Baskı, Hiperlink Yayınları, İstanbul.

Lunday, E., (2013). Büyük Sanatçıların Gizli Hayatları, Beşinci Baskı, Domingo Yayınevi, İstanbul.

Aria, Ü.Ö., (2018). Caravaggio Dönemi-Yaşamı-Eserleri, Birinci Baskı, Hiperlink Yayınları, İstanbul.

1571 29 Eylül, Milano’da doğdu.

 

1576 Vebadan dolayı ailesiyle Caravaggio’ya taşındı. Babası ve büyükbabası vebadan öldü.

 

1584 Annesini kaybetti. Milano’da dört yıl çalışacağı Simone Peterzano’nun atölyesine girdi. 1592 Roma’da Giuseppe Cesari’nin (Cavaliere d’Arpino) atölyesine yerleşti.

 

1594 Cesari’yle ilişkisi sonlandı.

 

1595-98 Kardinal Francesco Maria del Monte ile tanıştı. “Falcı” ve “Hilebazlar” eserlerini Kardinal satın aldı. “Udi”, “Müzisyenler” eserlerini yaptı.

 

1598 Kardinal Del Monte'nin korumasındayken ruhsatsız silah taşımaktan birkaç kez tutuklandı. “Holofernes'in Başını Kesen Yudit” ve “Narkissos “ resimleri yaptı.

 

1599 San Luigi dei Francesi Kilisesi'ndeki Contarelli Şapeli için Aziz Matta'nın hayatı konulu iki resim siparişi aldı.

 

1600 Santa Maria del Popolo’daki Cerasi Şapeli için “Aziz Petrus’un Çarmıha Gerilmesi” ile “Aziz Paulus’un Hıristiyan Oluşu” konulu iki resim yapması istendi.

 

1602 “Muzaffer Aşk” tablosunu yaptı.

 

1603 Giovanni Baglione, Caravaggio'ya ve arkadaşlarına dava açtı.

 

1604 Bir garson yüzüne bir tabak yemek fırlattığı gerekçesiyle Caravaggio’yu şikâyet etti.

 

1605 Yargılanmalar: kapıları tahrif etmekten, eski ev sahibesinin evine taş atmaktan ve bir notere ağır fiziksel zarar vermekten suçlu bulundu.

 

1606 Bir kavgada Ranuccio Tomassoni’nin ölümüne sebep olmuştur. Napoli’ye kaçtı.

 

1607 Malta'ya gitti.

 

1608 “Vaftizci Yahya'nın Başının Vurulması”nı yaptı. Malta Şövalyeleri arasına kabul edildi ve şövalye unvanı aldı. Karıştığı kavga nedeniyle hapse atıldı. Hapishaneden kaçtı. Ekim’de Siracusa'da, Aralık’ta Messina'daydı. Şövalyelik unvanı geri alındı.

 

1609 Messina’da “Lazarus’un Dirilişi” ve “Çobanların Tapınması” eserlerine başladı. Napoli'ye döndü. Bir saldırıda ağır yaralandı. “Golyat'ın Başını Kesen Genç Davut” resmini yaptı.

 

1610 Papa, onu bağışladığını bildirdi. Temmuz`da Roma’ya ulaşmak için gittiği Port Ercole'de karaya çıktı. 18 Temmuz 1610’da hayatını kaybetti.

Narkissos - Caravaggio

Narkissos’un mitolojik öyküsü her çağda şairlere esin kaynağı olmuştur. Bunların en önde geleni Latin şair Ovidius’un Narkissos’u Ekho efsanesiyle birleştirdiği Dönüşümler’dir.

Contarelli Şapeli - Caravaggio

San Luigi dei Francesi Kilisesi Contarelli Şapeli'nin dekorasyonunu üstlenen Caravaggio, “Aziz Matta'nın Şehit Edilişi”, “Aziz Matta'ya Çağrı” resimlerini yapar. İki yıl sonra Cobaert’in heykelinin yerine konacak üçüncü tuval olacak altar panosu siparişi verilir: “Aziz Matta ve Melek”.

Medusa’nın Öyküsü - Caravaggio

Medusa, Yunan Mitolojisi’nde Gorgolar diye bilinen üç kız kardeşten biriydi. Onun diğer iki kız kardeş Sthenno ve Euryale’den farkı ölümlü olmasıydı. Saçları yılanlarla örülü, yaban domuzu dişli, tunç elli ve altın kanatlı bu yaratıkların başlıca niteliği korku salmaktı. Baktıkları kimseyi taşa çeviriyorlardı.